Kayıtlar

senin için kim olduğum sorusu senin için ne olduğum sorusuna dönüştü. güneş her battığında, anılar soluklaştığında anladım ki ben senin zayıflığınım. ben hiç sevmedin, seni sevmek istediğim gibi. bana hiç önem vermedin, benim senin mutluluğuna önem verdiğim gibi. sen beni sadece arzuladın. kendine pek çok bahane söyleyebilirsin. senin için gerçekten önemli olsaydım, bana en iyisini verirdin. ama en iyisi benim için önceliğin değildi. ben küçük bir risk kadar bile etmiyorum. arkadaşına söylediğin bir sır kadar değerli değilim. ben bir kadınım ama sen bana o şekilde davranmıyorsun. ben bir bireyim ama senin için yokum. sen beni bedenim için arıyorsun ve bedenim çoktan senin ve sen bunu umursamaz bir kararsızlıkla kabulleniyorsun. şimdi anlıyorum ona olan tavırlarında ne kadar imtinalı olduğunu bana değildin. çünkü beni hiç sevmedin. sen beni sadece istedin. ben senin zayıflığınım. ve ben senin için hiç kimseyim. değer verdiğin bir arkadaş bile değilim. ben s
kirlenmiş pencereyi aç. ne görüyorsun? onlar benim en iyi yanlarım. zamanla tekrar tekrar yarattığımız günahlarımızı nasıl yıkarız? şeytanlarımızı rahatlatmak bildiğimiz tek şey iken, onlardan nasıl kurtuluruz? her sabah uyanıyoruz, aynı şey için tartışıyoruz. ''bu anılar benim birer parçam olmuşken, onlardan nasıl kurtulacağım?'' kirlenmiş pencereyi aç. ne görüyorsun? güneş ağaçların ardında gizleniyor? fırtınadan önceki sessizlik? onun tek bildiği kasırgalar ve yalnızlık. o mükemmel bir fırtına. dünya onun etrafında parçalanırken, o her şeyin merkezinde oturuyor. yıkımın güzelliğine hayret ediyor.

hubble

sevgilim sevgilim seni düşündüm tenin soluk beyazdı ama parmakların soğuktan kızarmıştı ilk günbatımı ve senin sevdiğin sahil hepsi çok tanıdıktı sen hariç kendini hiç gördün mü? muhtemelen her sabah büyük şehrin aynalarında senin hiç tanımadığın aynı yüz yabancı soğuk gözler ama sanki biraz daha tanıdık değiştin mi? hadi başka bir yerlere gidelim buradan nefret ettiğini biliyorum eve gidiyoruz mutlu zamanlara geri dönüyoruz. daha fazla gözyaşı yok sevgilim sadece sen ve senin sevdiğin şeyler geçmişte sevdiğin şeyler ve hep seveceğin şeyler hala orada olduklarını biliyorum zaman onları senden çalamadı ve biliyorum göründüğün kadar parlak değilsin saçların kadar parlak değilsin eve dönmenin sebebi bu bir zamanlar sevdiğin ve hep seveceğin ama en çok nefret ettiğin. bu tanıdığın sen için. benim için değil.
her bakışında ürperiyordum. bana gözlerini ayırmadan bakıyordu ve ben güzel hissediyordum. içime işliyordu ve ben titriyordum.   biz şimdi buradayız. kalbim,duruyordu. aldığım her nefes bedenimin yıllarca alabileceğinden daha fazla gibiydi. sessizliğim sessizleştirilemiyordu.    o artık içimdeydi. ona baktım,onu arzuladım ve daha çok baktım. sular boşluklarımı takip ediyordu, aşağı,yukarı. günlerim sana bağlıydı.    sana tapacaktım. ellerin beni sardı ve beni yakınına çekti. beni kendine çekti ve sonra beni dışarıya itti. bedenlerimiz düğüm gibi karışmıştı. ayrılamayacak gibi.    birbirimize bağlanmıştık. ten tene, göz göze, güçlü bir ürperti. beni seninle götürdü.   bilmediğim bir yerlere.
seninle güzel anılar yaratmak istemiştim. hayatımız boyunca paylaşacağımız anılar. kahkahalarla, gözyaşlarıyla ve didişmelerle dolu zamanlar yaratmak. uzun yürüyüşler yapacağımızı zannederdim. sırdaş olduğumuzdan ise emindim. eninde sonunda birlikte bir dünyayı paylaşacağımız için heyecanlıydım. birlikte dünyayı fethedebilirdik,sen ve ben. o zamana doğru baktım, asla sahip olamayacağımız zamana. seninle birlikte paylaşmayı umduğum ne varsa hepsini yerle bir ettin. mutlu bir insan olmadığım,birlikte mutlu olamayacağımız, bunu asla yürütemeyeceğimiz düşüncesiyle seni bırakmak,en kötü yanıydı. sana bunun tam tersini yapabileceğimizi göstermediğim için pişmanım. eğer isteseydik birbirimizi mutlu edebilirdik, mutlu insanlar olabilirdik,  aramızdakileri yürütebilirdik. seni bıraktığımda en büyük korkum beni mutlu etmediğini düşünmendi. mutluydum. sadece senin duymak veya hissetmek istediğin şekilde değil. sana farklı şekilde hissettirmek için geç o
bir zamanlar olanlar güzeldi o güzeldi birbirimizi öptüğümüzde,güzeldik. yatakta olamayacak kadar güzel olan aşkı gerçekleştirdiğimizde güzeldik tüm o zamanlar öpüştük ve sevdik. onun için önemimin gerçek aşka olan açlığımı asla tatmin etmeyeceğini biliyordum. ben pek çok açıdan tutkuları olan bir kadınım. o ise bir erkek, basit ve dümdüz. biz diğer konularda hiç uyumlu değildik biz gerçek aşıkların yaptığı gibi birbirimizi anlamak istemedik. ve ben hiçbir zaman onun her şeyi olamam olabileceğime hiç inanmadım ve o bana olabileceğimi hiç göstermedi yakında zamanımızın dolacağını biliyordum. ama bu zaman birini gülümsetebileceğini, birini özleyebileceğini, birini memnun edebileceğini, öğrenmek için yetersiz değildi. omuzlarındaki kıvrımları,çenesindeki çizgiyi, teninin detaylarını incelemek için. ellerinin bedenimi kavrayışını ve yataktayken çıkardığın sesleri özlüyorum. bazen onunlayken gerçek ve güzel aşkı hissetim. benim ona kendimi teslim etmek istediğim şekil

öteki kadın

ben öteki kadınım. ben seninim ama sen benim değilsin. sen onunsun ve ben dahil herkes bunu biliyor. sen hariç. ya da kendine başka şekilde söylüyorsun. benimle ne yaptığını, benimle ilgili ne düşündüğünü. merhametsiz acımasız bağımlılık yapıcı arzulayıcı masum değil özgür değil beni öteki kadının olarak tutman. belki sen beni böyle görmüyorsun belki de başka bir şekilde adlandıramıyorsun nasıl bakarsak bakalım ben her zaman öteki kadın olacağım bir hiçi bekleyen ve isteyen bir hiç için umut ve dua eden değerim sorgulanabilir sen bana ne kadar güzel olduğumu söylediğinde sırf ben sadece bir sır olduğum için söylemediğin,söyleyemediğin,söylemeyeceğin bir sır olduğum için. çünkü ben senin harika kızınım. biz sevişmeye devam ederken sen nikahın için takımını giyiyorsun. mutlu,evli bir adam. ama ben öteki kadınım.